Friday, March 22, 2013

''GÖRSELİ GOOGLE'DAN BULABİLİRSİNİZ''



Müzik sektörü ( ülkemizde sektör demek ne kadar doğru, o ayrı bir tartışma konusu), son günlerde pek çok yeni şarkıyı / albümü dinleyicilerle buluşturuyor. Rüştünü ispat etmiş isimler, henüz ilk heyecanını yaşayan ve şansını deneyen müzisyenler birbiri ardında müzik marketlerde ya da dijital platformlarda yerini alıyor. Elbette bu, işin sadece dinleyici tarafından görülen yanı. Bu albümlerin hazırlık aşaması ve dinleyici ile buluşması dışında pazara yönelik  promosyon çalışmaları da bulunuyor. Basın/medya kuruluşlarına gönderilen albümler, beraberinde iletilen basın bültenleri ve akabinde bu mecralarda yer bulmak adına kurulan sıcak temaslar pazara yönelik önemli faaliyetleri oluşturuyor. İşte bu faaliyetleri yürütürken sizinle birlikte yürüyen kişiler çok önemlidir. İnanıyorum ki çoğu zaman promosyonu yapılan müzisyenin haberi olmuyordur. Kaldı ki, sanatçının aşamaların detaylarından haberdar olmasına da gerek yok. Onun görevi, dinlediğiniz albümü en iyi hale getirmek ve teslim etmektir. Ancak, bu gelişmelerden haberdar olunamayacaksa da  maddi/manevi  büyük emek verilen projeleri tanıtacak ( ki aslında tanıtılan sadece albüm değil isminizdir) kişinin doğru seçilmesi gerekmektedir.

Hayatmuzik.com, uzun süredir sektörde var olan ve hem dinleyici hem de sektör tarafından takip edilen bir müzik platformu. Bu nedenle her gün çok sayıda basın bülteni alıyor ve elimizden geldiğince de değerlendirmeye çalışıyoruz. Aldığımız bazı basın bültenleri ne yazık ki bizi hayrete düşürüyor. Çalakalem yazılmış, hazırlandıktan sonra bir daha okumak ve düzenlemek gereği duyulmamış bir bülteni ve dolayısı ile yeni bir albümü/müzisyeni bu hali ile editörlerin beğenisine sunmuş oluyorsunuz. Bu durumun bir editör tarafından ne kadar antipatik  bulunduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Bülteni hazırlanırken bile özen verilmemiş bir projeye, ilgi , alaka gösterilmesini beklemek anlaşılır bir şey değil!

Gelen basın bültenlerindeki –akıl almaz-  hatalar dışında röportaj vb. taleplerle gittiğimiz bazı  basın (!) danışmanları, taleplerimize olumlu dönüş yaptıktan sonra süreçle ilgili bilgi vermek yerine telefonlara çıkmamak, mailleri dönüş yapmamak gibi yollar da izleyebiliyor. Mesleğinin odağında ‘’iletişim’’ olan birilerinin ‘’iletişim’’ kuramaması da kabul edilebilir bir şey değildir.
Bu örnekleri sayıca çoğaltmak mümkündür. Ancak maddelere çoğaltmak yerine sorunun özüne dönecek olursak, unutmamız gereken bir gerçek vardır ki, bir basın danışmanı, projeyi, ürünü temsil eder. Ve yaptığı bu basit gibi görünen hatalar aslında projeni bütününe ciddi zararlar verir. Yüksek çözünürlüklü görsel isteyen editöre ‘’Görseli google'dan temin edebilirsiniz’’ diyen bir iletişim danışmanı, haberin kalitesini düşürdüğü gibi projenin de ömrünü azaltır, kalitesini düşürür.

En az iyi bir albüm hazırlamak kadar önemli olan bu konu dilerim daha çok önem kazanır ve işini layıkıyla yapan isimler de emeklerinin karşılığını alabilir.

Ahmet ERTEN/ 2013

No comments: