Sunday, May 20, 2012

RÖPORTAJ: SUSANA BACA

Avea'nın sponsorluğunda düzenlenen ''Sıra Dışı Müzik Konserleri'' kapsamında 27 Nisan'da İstanbul'a gelecek Perulu Star Susana Baca, Hayat Müzik'te Ahmet Erten'in konuğu oldu.



''Dünyaya geldiğimden beri müzik yapıyorum.''

Son olarak 2001 yılında albüm turnesi kapsamışında İstanbul’a gelmiştiniz. Aradan 11 yıl geçti ve Susana Baca yeniden İstanbul’da. İstanbul’da olmak neler hissettiriyor size?


Büyük sevinç duyuyorum, zengin bir tarihe sahip olan Türkiye’yi çok beğeniyorum, Türkiye tarihini İspanyolca olarak okumak isterdim. Birileri bana bu konuda yardımcı olabilirse.



Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri kapsamında Aya İrini’de sahne alacaksınız. Türkiye’deki dinleyicilerinizle buluşacağınız için heyecanlı mısınız? Nasıl bir sahne onları bekliyor?



Yeniden Türk halkı ile birlikte olacağım için çok heyecanlıyım, aynı zamanda arkadaşım Gilberto Gil de bulunacağından bu festivalin önemini biliyoruz, ne yazık ki birlikte şarkı söyleyemeyeceğiz.



Sizinle ilgili yaptığımız tüm araştırmalarda ‘’ hem Peru'da hem de uluslararası alanda, Afro-Perulu müziğinin ve kültürünün gelişmesinde önemli bir figür’’ olduğunuzu okuduk. Böyle tanınmak, nam salmak sizi ve müzikal kariyerinizi nasıl etkiliyor?


Beni etkilemez; bir müzisyen olarak çalışmalarımı zenginleştirdiğini düşünüyorum. Bunun beni sınıflandırdığını düşünebilirsiniz. Ama ben sınıflandırmasına izin vermiyorum, deneyim kazanıyorum. Nasıl herkesin dans etmesi için Afrika-Peru ritmiyle kutlama müziği yapıyorsam Björk’ün bir şarkısını da aynı tutkuyla yapıyorum.



Aslında bir ilkokul öğretmeni ve etnologmuşsunuz. 95 yılında başlayan kariyerinizin ilk noktasını merak ediyorum. Kariyeriniz müzik etrafında nasıl şekillendi?

Dünyaya geldiğimden beri müziğe tapıyorum, çocukluktan beri hayatım müzikten ibaretti, teyzelerimin dans edişini ve şarkı söyleyişini görürdüm, annem öyle güzel dans ederdi ki etraftakiler dönüp dönüp bakarlardı. Babamın gitarı. Okulun Sanatçısı olmak. Daha sonralarında müziğe olan ilgim, aslımı ve Afrikalıların Peru kültürüne kattıklarını öğrenmekle başladı. Benim ülkemde her renkten insanla iç içe yaşadığımız, bayramları acıları ve özlemleri paylaştığımız birçok kimlik var.
''Sezen Aksu'nun sesi beni etkiliyor''
Türkiye’de müzisyen olarak sizi etkileyen bir ses var mı? Sizi etkileyen ya da tanıdığınız isimleri öğrenebilir miyiz?


Sezen Aksu’nun sesini dinlemek beni etkiliyor, oldukça derin. Başka Türk sanatçıları da dinlemek istiyorum, Türkiye’de olduğum sürede bunu yapacağım.



Bir röportajınızda ‘’şarkılarımın tercüme edilmesini çok isterdim’’ demişsiniz. Böyle bir girişim oldu mu? En çok hangi şarkınızdaki anlam sizi etkiliyor? Tüm dünyada müziği ve sözleriyle tam olarak anlaşılmasını istediğiniz eserinizi öğrenebilir miyim?

Bunu yanıtlamak ne zor! Çünkü beni etkileyen birçok şarkı var, örneğin Eco de Sombras cd’sindeki De los Amores, ayrıca insanı derinden etkileyen César Vallejo Heces’in şiirini anlamanızı isterdim. And Dağları ile Afrika karışımı bir Afrika-Peru şarkısı olan Yana Runa’yı da anlamanızı isterdim. Biz siyahilerin Kızılderililer ile pamuk hasadı ve şeker kamışında nasıl buluştuğuna dair.



'' Kendimi, evi temizlemek için işe alınmış bir hizmetçi gibi hissetmekten alamadım; daha sonra (tırnak içerisinde) beyaz efendiler gelip bakanlık görevini üstlendiler''

Müzisyen kimliğiniz yanında Peru Devlet Başkanı OllantaHumala tarafından Kültür Bakanlığı görevine getirildiniz. Müzik ve siyaset birbirinden çok farklı iki kavram. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben her zaman bu görev için minnettar olacağım, harika bir jestti, sanatçı ve üstelik siyahi olan bir kadın, Peru’da bir şeylerin değiştiğine işaret idi. Ancak yeterli desteğe sahip değildim, 4 ay çok kısa bir süre, sadece Bakanlıktaki bazı şeyleri düzene koydum ve süre bitti. Şunu söylemeliyim ki, kendimi, evi temizlemek için işe alınmış bir hizmetçi gibi hissetmekten alamadım; daha sonra (tırnak içerisinde) beyaz efendiler gelip bakanlık görevini üstlendiler.



Yeni projelerinizden söz edebilir misiniz? Önümüzdeki dönemde dinleyicileriniz Susana Baca’dan neler duyacak?

Dinleyiciler farklı müzik etkinlikleri ile, gelenekler ve yeni nesil arasında bir köprü olarak yalansız ve ziyadesiyle gerçek içeren müziğiyle Peru’ya gönülden bağlı bir Susana Baca dinleyecekler, şarkı söylerken yalan konuşamam.



Türkiye’de ne kadar süre kalacaksınız? Burada olduğunuz süre boyunca vaktinizi nasıl değerlendireceksiniz?

Bir ay kalıp Türkiye’yi gezerek tarihten besleneceğim. Kısa bir süre olduğunu biliyorum, ancak elimden gelen bu. Bunu gönülden istiyorum.Yemeğin tadını çıkarmayı da düşünüyorum.



Bu keyifli röportaj için teşekkür ediyoruz. Son olarak takipçilerimize ve dinleyicilerinize neler söylemek istersiniz?



Birlikte olmak ve tüm benliğimle şarkı söylemek için günleri sayıyorum. 

Röportaj:Ahmet ERTEN/ Hayat Müzik/2012

No comments: